TY - JOUR TI - A qualitative assessment of the quality of Turkish elementary schools AB - Problem Durumu: Üçüncü Uluslararası Matematik ve Fen Değerlendirme Çalışması( TIMSS) ve Uluslararası Okuma Yazma Değerlendirme Çalışması (PIRLS) gibi uluslararası öğrenci başarısını değerlendiren karşılaştırmalı araştırmalarda Türkiye’nin diğer katılımcı ülkelerin oldukça gerisinde kaldığı görülmektedir. Ulusal düzeyde yapılan değerlendirmelerde de Türk öğrencilerin ortalama puanları oldukça düşüktür. Bu sonuçlar, Türk eğitim sistemindeki niceliksel gelişmenin ve iyileşmenin eğitimin kalitesindeki gelişmeyle parallel olmadığını ortaya koymaktadır. Ulusal ve uluslararası ve değerlendirmelerdeki genel başasızlığa rağmen bir grup okulun sınırlı kaynaklarıyla etkili sonuçlar elde etmeleri dikkat çekicidir. Bu okulların nitel boyutta bir analizi nelerin bu okullarda doğru olarak gerçekleştiğini ve bu okulları farklılaştırdığını ortaya koyabilir. Araştırmanın Amacı: Bu çalışmanın amacı “iyi okul” olarak belirtilen okulları değişik yönleriyle incelemek ve ayırıcı özelliklerini ortaya koymaktır. Çalışmada sınırlı olanaklarla iyi sonuçlar elde eden ilköğretim okullarına odaklanılmıştır. Bu okulların özellikleri ve uygulamaları benzer özelliklere sahip diğer okullara örnek olabilir. Ayrıca eğitim politikalarını belirleyenler için, belirlenen iyi okul özellikleri önceliklerin belirlenmesi açısından katkı sağlayabilir. Araştırmanın Yöntemi: Bu araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın verileri gözlem, bireysel ve odak grup görüşmeleri yoluyla toplanmıştır. Bireysel ve odak grup görüşmelerinde araştırmacı tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Okul müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ve veliler araştırmanın veri kaynaklarını oluşturmuştur. Araştırma kapsamına alınan dört okul uç örneklem tekniği kullanılarak seçilmiştir. Okulların seçiminde Öğrenci Başarısını Belirleme Sınavı sonuçları ve ilköğretim müfettişlerinin görüşleri dikkate alınmıştır. Verilerin analizinde içerik analizi yaklaşımı kullanılmıştır. Girdiler, süreçler, çıktılar, makro düzey sonuçlar ve mega düzey sonuçlar verilerin analizinde kullanılan ana kategorilerdir. Bu ana kategoriler altında alt kategoriler oluşturulmuştur. Bulgular ve Sonuçlar: Seçilen okulların çok sınırlı kaynaklarla genel olarak düşük ve orta gelir grubundan ailelerin çocukarına eğitim hizmeti sunduğu söylenebilir. Bu okullarda veli ilgisinin ve olumlu örgüt ikliminin yüksek olduğu gözlenmiştir. Araştırma kapsamındaki okulların yöneticileri ve öğretmenleri okullarının vizyonlarını dosyalara başvurarak ifade edebilmişlerdir. Veliler ve öğrenciler ise bu dosyalarda ve okulların giriş kısmındaki levhalarda yazılı vizyon ifadelerinden habersizdirler. Katılımcılara bütün bu özverili çabalarla neyi gerçekleştirmek istedikleri sorulduğunda örtük bir vizyonun paylaşıldığı görülmüştür: “Tüm öğrencilerini mezun eden, mezunlarını başta Fen Liseleri ve Anadolu Liseleri olmak üzere Orta Öğretim Kurumları Giriş Sınavıyla (OKS) öğrenci kabul eden liselere yerleştiren bir ilköğretim kurumu olma”. Bu örtük vizyonun genel olarak paylaşıldığı, öğrenciler ve velilerin bu vizyonun temel alıcısı olarak görüldüğü söylenebilir. Paylaşılan örtük vizyonun okulları farklılaştıran en önemli özellik olduğu söylenebilir. Paylaşılan örtük vizyonun yanında okulların yine yazılı olmayan fakat paylaşılan bir dizi öz değere sahip olduğu görülmüştür. Katılımcılar bu gün okullarında var olan ve yetmiş yıl sonrasında da yine var olmasını istedikleri özellikler arasında “tüm öğrencileri önemseyen öğretmenlerin varlığı”, “öğretmen sevgisi”, “öğretmenlerin heyecanı, ve öğretmetutkusu”, “başarı”, “güvenli ve düzenli bir ortam”, yeniliklere açıklık”, “veli ilgisi ve katkısı”, “özgürlük”, “öğrenirken eğlenme”, “Atatürk ilkelerine bağlılık”, “dayanışma”, herkese adil davranma”, “meslek sevgisi”, “okul yöneticilerinin demokratik davranışları” gibi bir dizi öz değeri sıralamışlardır. Bugün iyi sonuçlar elde etmelerini de büyük ölçüde bu öz değerlerin varlığına bağlamışlardır. Öğrenme öğretme sürecinde öğretmen merkezli süreçlerin ağırlığı gözlenmiştir. Genel olarak sınıfların kalabalık oluşu ve merkezi sınavların temele alınması öğretmen merkezli oluşun gerekçeleri olarak sıralanmıştır. Okullar sınırlı olanaklarına rağmen mikro düzeyde ve makro düzeyde önemli sonuçlar elde ederken mega düzey sonuçlar elde etmeye yönelik vizyon ve uygulamalardan yoksun oldukları görülmüştür. Sonuçlar ve Öneriler: Okulların makro düzeyde bir kaliteye odaklandıkları görülmektedir. Makro düzeyde oluşturulan paylaşılmış örtük bir vizyon ve öz değerler bu okulları diğerlerinden farklılaştıran en önemli etkenler olarak görülmüştür. Öğrenciler ve veliler eğitimin temel alıcısı olarak görülebilir. Dolayısıyla okulun vizyonunu makro düzeyde oluşturmak kabul edilebilir bir yaklaşım olarak değerlendirilebilir. Ancak, toplumun eğitimin en temel alıcısı olduğu düşünülmelidir. Bu nedenle okulun vizyonu toplumsal sonuçları ve yararı gözetecek şekilde mega düzeyde oluşturulması yönünde de çaba gösterilmelidir. Lise türlerindeki çeşitlilik azaltılarak OKS odaklı öğrenme öğretme süreci farklılaştırılmalıdır. Sınıf mevcutlarının azaltılması ve toplumsal yarar gözeten bir eğitim programının hazırlanması mega düzeyde sonuçlar elde edilmesini sağlayabilir. AU - ŞAHİN, Ali E. PY - 2008 JO - Eurasian Journal of Educational Research VL - 8 IS - 30 SN - 1302-597X SP - 117 EP - 139 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/73373 ER -