TY - JOUR TI - Yeni bir tanı kategorisi önerisi: Travma sonrası hayata küsme bozukluğu AB - Olumsuz yaşam deneyimlerine karşı gösterilen ruhsal tepkiler çok uzun süreden beri araştırmacıların en çok ilgilendiği konular arasındadır. Son yıllarda özellikle Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) bir çok çalışmaya konu olmuştur. Bu bozukluk, hemen herkes için travmatik kabul edilen bir yaşam deneyimine, alışılmışın dışında bir yaşamsal tehdide ya da felakete karşı gösterilen bir tepki olarak tanımlanmaktadır. Yaşamı doğrudan tehdit etmeyen olaylara karşı gösterilen ruhsal tepkiler ise uyum bozukluğu tanısı altında sınıflandırılmaktadır, ama günlük uygulamada yeteri kadar yer almadığı görülmektedir. Bu tür yaşamsal tehdit içermeyen olaylarla yüzleşme sonucunda uyum bozukluğunun yanı sıra, TSSB'nun da gelişebileceği söylenmektedir.Göçmenler sıklıkla, bedensel belirtilerin ön planda olduğu, sosyal geri çekilme ve enerji kaybının eşlik ettiği bir tablo gösterirler. Yaşamsal bir tehdit içermeyen ve hergün görülmeyen olumsuz yaşam deneyimleri bu tablonun ağırlaşmasına ve göçmenin işgücünün azalmasına neden olacak kadar ruh sağlığını bozabilir. Hayata küsme ve haksızlığa uğramış olma duygusu, yaşanmış olumsuz yaşam deneyiminin elde olmadan sık sık anımsanması (iş yerinde haksızlığa uğrama, işten çıkarılma, bir devlet dairesinde aşağılanma vs.), olay yerine gitmekten kaçınma gibi belirtilerle kendini gösteren bu tablo travma sonrası hayata küsme bozukluğu (HKB) olarak adlandırılabilir. İlk olarak Berlin Duvarı'nın yıkılmasından sonra Doğu Almanya'dan gelen göçmenlerde tanımlanmış olan, uyum bozuklukları ve TSSB tanı ölçütleriyle tam olarak örtüşmeyen bu tablo bir olguda değerlendirilmiş ve ayırıcı tanısı tartışılmıştır. Hayata küsme? terimi Almanca Verbitterung ve onun İngilizce karşılığı olan embitterment sözcüklerinin yerine önerilmiştir. AU - HASANOĞLU, Alper PY - 2008 JO - Türk Psikiyatri Dergisi VL - 19 IS - 1 SN - 1300-2163 SP - 94 EP - 100 DB - TRDizin UR - http://search/yayin/detay/82277 ER -