Adli mikrobiyoloji, özellikle biyolojik kökenli suçlar ve biyoterörizm saldırılarından masum insanları korumak için eldeki kanıtları mikrobiyolojik açıdan ayrıntılı yöntemlerle inceleyen multidispliner bir bilim dalıdır. Patojen mikroorganizmalar ve toksinlerinin bir silah gibi kullanılarak biyoterörizm saldırılarının gerçekleştirilmesi, insan sağlığını tehdit eden yeni bir sorundur. Bu yazının amacı adli mikrobiyolojiyi tanıtmak ve biyolojik terörizmde etkinliğini vurgulamaktır.Moleküler yöntemler, epidemiyolojik çalışmalarda olduğu kadar biyoterörizm saldırılarında da büyük yarar sağlamaktadır. Moleküler yöntemlere ek olarak, mikrobiyolojik kültürler, biyokimyasal analizler, elektron mikroskopi, spektrofotometri, adli mikrobiyoloji de biyolojik silahın incelenmesinde kullanılmaktadır. Klinik mikrobiyoloji laboratuarlarının epidemiyolojik amaçlı görevleri olan belirleme, tanımlama ve etkenin antimikrobiyal ajanlara duyarlılığın saptanması, biyolojik tehdit ve biyoterörizm saldırılarında da geçerlidir. Temel görev şüphelinin insan kaynaklı olup olmadığını ortaya çıkarmaktır. Adalet sistemi, tıpkı şüphelilerin parmak izini alır gibi biyolojik suçlunun DNA analizindeki varyasyonların tespitine yönelmeye başlamıştır. Adli mikrobiyoloji, mikrobiyal genetik, evrim, ekoloji ve fizyolojiyi temel alan, bilimsel verilerle desteklendikçe gelişecek bir bilim dalıdır.