522 results

Result Clustering
Add All To Analysis List
-
-
-
-
Bu çalışmada, Doğu Karadeniz Bölgesi kızılağaç meşcerelerinden seçilen 510 örnek ağaç verilerine göre uyumlu ve uyumsuz gövde çapı modelleri geliştirilmiştir. Modellerin başarı düzeylerinin belirlenebilmesi için, ortalama fark, farkların standart sapması ve açıklanan varyans yüzdesi ölçütlerinden yararlanılmıştır. Bu ölçütlere göre yalnız gövde çaplarının modeilenmesi durumunda Kozak (10) tarafından geliştirilen 6'nolu eşitlik, gövde çapı, ağaç hacmi ve hacım oranlarının birlikte modeilenmesi durumunda ise Max ve Burkhart (17) tarafından geliştirilen 23'nolu eşitlik en iyi sonucu vermiştir.
Karadeniz Bölgesi nde yapılan mısır ıslahı çalışmalarında kullanılmak üzere bazı bilgilerin temin edilmesi amacıyla yapılan bu çalışmada elde edilen veriler korelasyon ve path analizi yoluyla değerlendirilmiş ve mısırda tane verimi üzerine etkili olabilecek karakterler ve etki dereceleri belirlenmeye çalışılmıştır. Samsun ili sınırları içerisindeki Çarşamba Ovası nda, 1988-1990 yılları arası toplam üç yıl ve her yıl üç lokasyon olmak üzere toplam dokuz lokasyonda yapılan denemelerde, 4 mısır çeşidi (Yerli, Karadeniz Yıldızı, TTM-8119 ve P.3377) ve 6 azot dozu (0, 4, 8, 12, 16 ve 20 kg/da N) denenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, tane verimi ile koçan uzunluğu, koçanda sıra sayısı ve koçanda tane sayısı arasında çok önemli ve olumlu ilişkiler olduğu görülmüştür. Tane verimi ile bitki boyu, tane/koçan oranı ve yatma arasında önemsiz ilişkiler belirlenmiştir. Ayrıca bitki boyunun tane verimi üzerine dolaylı olarak olumsuz etkisi olduğu görülmüştür. Bu sonuçlara göre Karadeniz Bölgesi nde mısır ıslahında seleksiyon kriteri olarak koçan uzunluğu, koçanda sıra sayısı ve koçanda tane sayısı kullanılabilir. Bitki boyunun da verim üzerine dolaylı olumsuz etkisi nedeniyle çalışmalarda göz önünde bulundurulması gerekir.
Bu makale ile Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yer alan anıt niteliğindeki ağaç ve mescerelerin tanıtılması amaçlanmıştır. Toplam 12 adet anıt ağaç ve iki adet anıt meşcere saptanmıştır. Bu ağaçlardan beş adedi doğu karadeniz göknarı, üç adedi doğu kayını, bir adedi doğu ladini, bir adedi adi gürgen, bir adedi doğu çınarı ve bir adedi ise ıstranca meşesidir. Anıt meşcerelerden biri kayın, diğeri ise ladin ağaç türlerinden oluşmaktadır.
Bir ülke ekonomisi, çeşitli büyüklükte ve farklı sektörlerde faaliyet gösteren işletmelerden meydana gelmektedir. Ülkemiz ekonomisinini oluşturan sektörlerden biri olan ormancılık sektöründe meydana gelen ekonomik faaliyetlerin önemli bir kısmı Devlet Orman İşletmelerinde gerçekleşmektedir. Ormancılık sektörünün ülke ve bölge ekonomisi içerisindeki ağırlığını artırabilmek için; Devlet Orman İşletmelerini verimli, iktisadi ve mümkünse karlı işletmek; diğer bir deyişle, bu işletmeleri en az giderle en yüksek geliri sağlayacak şekilde yönetmek gerekmektedir. Bu araştırmada; çok değişkenli istatistik yöntemlerden biri olan ana bileşenler analizi yardımıyla, Devlet Orman İşletmeleri için elde edilen 11 ekonomik kapsamlı değişken ve 25 bireyden (Devlet Orman İşletmesinden) oluşan bir ekonomik yapı incelenmiştir. Çalışma alanı olarak, Doğu Karadeniz Bölgesinde bulunan 25 Devlet Orman İşletmesinin tümü seçilmiştir. Araştırma için gerekli olan veriler, büro çalışmalanndan sağlanmıştır.
1993-1994 Yıllarında gerçekleştirilen bu çalışmayla Kemalpaşa (İzmir) yöresi kiraz ağaçlarının Heteroptera faunasının ortaya konulması amaçlanmış ve Nisan - Ekim ayları boyunca haftalık periyotlarla 3 farklı yöredeki (Ören, Örnekköy, Kuyucak) kiraz bahçesinde incelemder sürdürülmüştür. Çalışma sonucunda Heteroptera takımının 8 familyasına bağlı 22 tür belirlenmiştir. Bunlar içinde Apodiphus amygdali, Stephanitis pyri, Acrorrhinium conspersus ve Orthotylus nassatus en bol bulunan türlerdir. Saptanan türler beslenme özelliklerine göre de değerlendirilmiş olup Aamygdali, Mustha spinosula, Raphigaster nebulosa, Dolycoris baccarum, Palomena prasina, P. viridissima, Gonocerus acuteangulatus, Lygaeus equestris, L.padurus, Stephanitis pyri, A. conspersus, Ectagela guttata ve O. nassatus'un fitofag, Atractotomus mali, Deraeocoris lutescens, D. serenus, Isometopus mirificus, Anthocoris nemoralis, Dufouriellus ater, Orius minitus, Nagusta goedeli'nin zoofag ve Pilophorus perplexus'un fitozoofag olduğu anlaşılmıştır
Bu çalışmada, Doğu Karadeniz Bölgesinin bazı orman ve zirai atıklarının kültür mantarı Pleurotus florida üretiminde külti-vasyonu gerçekleştirilmiştir. Ağaç yaprakları, odun talaşı, fındık kupulası ve yaprakları, mısır sapı, atık çay yaprakları, buğday sapı veatık kağıtlar 1:1, 1:3 ve 3:1 ağırlık oranlarında karıştırılarak hazırlandı. Hazırlanan karışımlar direkt buharla steril edildikten sonraFungi Perfecti (USA) tarafında numaralandırılmış olan P. florida ırkı miseller ile aşılanmıştır.Sonuçlar, kuru ağırlık üzerinden 3:1 oranında odun talaşı ile karıştırılan atık çay yapraklarının en yüksek verimi verdiğini göstermişolup, atık çay yapraklarının 10.000 tonu aşan bir lignoselülozik kaynak olduğu ifade edilmektedir. Bunun yöre insanı için kültür man-tarı üretiminde değerlendirilmesinin önemli olduğu tahmin edilebilir. Ayrıca, diğer orman ve zirai artıklarından da dikkate değer ver-imler elde edilmiştir. Yapılan çalışmada odun talaşı, mısır sapı ve fındık kupulası ile karışım olarak kullanıldığında verim değerleriartmış olup, buğday sapı ile karışım olarak kullanıldığında ise elde edilen şapkaların kalitesi artmıştır. Fındık kupulası ise şapka çapınıdüşürmüştür. Bölge için çeşitli aktivatör ve ilave maddelerle farklı pleurotustürlerinin geliştirilmesi ve mantar veriminin artırılmasıiçin ileri çalışmalar sürdürülmektedir.
Bu çalışmada Trabzon-Söğütlüdere havzasında farklı arazi kullanım şekillerinin toprakların bazı özelliklerini nasıl etkilediği araştırılmıştır. Bu amaçla değerlendirilen toprak örnekleri araştırma sahasındaki üç farklı arazi kullanım şeklinden (orman, otlak, işlemeli tarım) fizyografik koşullara göre havzayı temsil edecek şekilde alınmıştır. Orman alanlarından 48, otlak alanlarından 21 ve işlemeli tarım alanlarından 14 olmak üzere toplam 83 noktada toprak profili açılmış ve üç farklı derinlik kademesinden (0-20 cm, 20-50 cm ve >50 cm) toprak örnekleri alınmıştır. Alınan bu toprak örnekleri üzerinde; tekstür, toprak fraksiyonları, bazı erodibilite indeksleri, toprak nemi sabiteleri, geçirgenlik, hacım ağırlığı, dane yoğunluğu, gözenek hacmı, ateşte kayıp, organik madde ve pH gibi özellikler belirlenmiş ve istatistiksel testlerle irdelenmiştir. Yapılan arazi, laboratuvar çalışmaları ve istatistiksel değerlendirmelerden çıkarılan bazı sonuçlara göre; ı. Toprak özellikleri; arazi kullanıma şekline bağlı olarak önemli farklıllık göstermektedir. ıı. Laboratuvarda tesbit edilen bazı erozyon eğilim indekslerine göre (dispersiyon oranı, kolloid/nem ekivalan oranı, erozyon oranı) araştırma havzası toprakları erozyona duyarlı bulunmaktadır. ııı. Arazi kullanım şekillerine göre en düşük dispersiyon oranı orman topraklarında saptanmış, bunu otlak toprakları izlemiş ve en yüksek disperisyon oranı değerlerine tarım topraklarında rastlanmıştır. Bu sonuca göre orman alanlarının otlak ve tarım alanına dönüştürülmesi erozyon eğilimini artırmaktadır.
Bu çalışma, Batı Karadeniz Bölgesi ormanlarında ve orman depolarında uygulanmakta olan yükleme, boşaltma ve istişeme işlerinde kullanılan yöntemlerin zaman, verim, masraf yönünden kıyaslanması ve bu faaliyetlerin rasyonel olarak nasıl yapılabileceğinin ortaya konulması amacıyla gerçekleştirilmiştir. Seçilen örnek çalışma birimlerinde insan ve makine gücü kullanılarak yapılan yükleme, boşaltma ve istişeme faaliyetlerinin iş kısımlarına ilişkin zaman etütleri devamlı çalıştırılan kronometre yöntemi ile yapılmıştır. Zaman etütleriyle saptanan değerlerin karşılaştırılmasıyla en yüksek yükleme verimine (19.807 m3/saat) sahip olan Granab 4515 in yıllık yükleme hacmi 8500 m3 ü aşan alanlarda kullanılmasıyla işletme masraşarı minimize edilebilecektir. Aynı olguyu istişeme çalışmaları için düşünürsek; en yüksek istişeme verimine sahip olan (79.437 m3/saat) Caterpillar 920 nin yıllık istişeme hacmi 148 000 m3 ü aşan alanlarda kullanılması gerekir.
Bu çalışma, Karadeniz Bölgesi seracılığının mevcut durumunu, özelliklerini ve sorunlarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bölgede araştırma materyali olarak Samsun, Ordu, Giresun ve Amasya illeri seçilmiştir. Bu illerin sera potansiyelleri, sera tipleri ve yapısal durumları ortaya konulmuştur. Araştırma alanı içinde 5790 adetin üzerinde sera belirlenmiş, bunarın % 75ini 150 ile 200 m2 taban alanına sahip seralar oluşturmaktadır. Bölgede yaygın olarak kullanılan 150 ve 200 m2 taban alanına sahip seraların ısı ve havalandırma ihtiyaçları belirlenmiş ve sera üreticilerine önerilerde bulunulmuştur.
Bu çalısmanın amacı, Doğu Karadeniz Bölgesi Doğu Kayını meşçerelerinin tek ağaç ve hektardaki biyokütle miktarlarının tahmin edilmesidir. Yaş ve fırın kurusu ağırlık tabloları, Doğu Karadeniz Bölgesinde Giresun ve Hopa arasında seçilen ve denizden yüksekliği 575 m ile 1530 m arasında değişen 32 deneme alanında alınan 32 göğüs yüzeyi aritmetik orta ağacı verilerinden yararlanılarak düzenlenmiştir. Çeşitli gelşim çağlarında, değişik yetişme ortamı ve kapalılık derecelerindeki kayın meşçerelerinde 0.04 ha büyüklüğünde deneme alanları kurulmuştur. Deneme alanları kare seklinde 20x20 m boyutunda K-G ve D-B ana yönleri kullanılarak yerleştirilmiştir. deneme alanındaki ağaçların göğüs çapları, boyları, ortalama taç çapları ölçülmüştür. Deneme alanlarında seçilen göğüs yüzeyi aritmetik orta ağaçlarının göğüs çapı, agaç boyu, taç boyu, taç çapı, dalların sayısı, dalların ortalama çapları ölçülmüştür. Ağacın bütün dalları kesilmiş, tacın alt, orta ve üst bölümlerindeki dallar ayrı ayrı kümelenmistir. Yaprak tasıyan bütün dalcıklar ve yapraklar canlı ağaçlardan ayrılmıştır. Gövde dipten tepeye dogru 2.05 m lik kesitlere ayrılmıstır. Her gövde kesitinin ortasından 5 cm kalınlıgında örnek kesitler alınmıştır. Ağaç kesitlerinin, canlı ve kuru dalların agırlıkları ayrı ayrı belirlenmistir. Dalcık ve yaprakların yaş ağırlığı birlikte saptanmıştır. Gövdenin örnek kesitleri, canlı dalların örnekleri, dalcık ve yaprakların örnekleri alınmıştır. Bütün örnekler polyethylen torbalara konularak, daha sonraki ölçümler için laboratuvara götürülmüştür. Tek ağaç bileşenlerinin hektardaki değerleri yaş ve fırın kurusu ağırlıkları ile göğüs yüzeyi aritmetik orta agacın d1.3 çap değerlerinin eksenler üzerindeki dagılımlarını en iyi yansıtan model asagıda verildgi gibi saptanmıştır: $Log (Y_{IYA}, Y_{IKA}) = a_0 + a_1. (d_{1.3})_i + a_2. (d._{1.3})_i^{-1}$Esitlik katsayılarının ve istatistiklerinin hesaplanmasında en küçük kareler yöntemi kullanılmıstır. Daha sonra, bu esitlik tek agaç bilesenlerinin ve hektardaki degerlerin yas ve fırın kurusu agırlıklarının tablolastırılmasında kullanılmıstır.
Karadeniz Bölgesi’nde özellikle son yıllarda mantar yetiştiriciliğine yoğun bir ilgi bulunmaktadır. Kültür mantarcılığının bölgede yaygınlaştırılabilmesi için bölgenin mantarcılık potansiyeli, sorunları ve mevcut üretim tesislerinin yapısal durumlarının belirlenmesi gerekmektedir. Bu amaçla, çalışma alanı olarak seçilen Orta ve Dogu Karadeniz Bölgesi’nde (Ordu, Samsun, Sinop, Amasya ve Trabzon illerinde) bulunan 24 mantar işletmesi araştırma kapsamına alınarak incelenmiştir. Araştırma sonucunda bölgede bulunan birkaç modern mantar tesisi dışındaki mantar isletmelerinin iptidai kosullara sahip, küçük kapasiteli ve belirli dönemlerde üretim yapan küçük aile isletmeleri oldugu saptanmıştır. İşletmelerin büyük bir kısmının Ankara, Istanbul gibi büyük sehirlerden getirtilen hazır torbalarla üretim yaptıkları, kompostunu kendi yapan işletmelerin ise tohumluk miseli bölge dısından temin ettikleri tespit edilmistir. Bölgedeki üreticilerin mantar yetiştiriciliği konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıkları, danışacakları teknik eleman konusunda da sorunlar bulundugu saptanmıstır. Çalısmada elde edilen veriler dogrultusunda mevcut işletmelerin eksiklikleri ortaya konulmuştur. Bunların giderilmesi ve mantar üretiminin artırılmasına yönelik önerilerde bulunulmuştur. Ayrıca bölge kosullarına uyabilecek günlük kapasiteleri 100-200 kg olan mantar üretim tesisi yerlesim planları verilmistir.
Bu çalısmanın amacı, Dogu Karadeniz Bölgesi Kızılagaç Mescerelerinin tek agaç gövde hacım miktaralarının tahmin edilmesidir. Bölgesel (çift girişli) Gövde Hacim Tablosu, Perşembe-Hopa/Kemalpaşa arasında yayılıs gösteren saf, aynı yaşlı, müdahale görmemiş, normal kapalı ve doğal gelişen 55 Kızılağaç geçici deneme alanlarında seçilen 510 deneme ağacının verilerine göre düzenlenmiştir. Bölgesel Gövde Hacım Tablosunun düzenlenmesinde Regresyon yöntemlerinden yararlanılmıştır. Bu amaçla 6 hacım modeli seçilmiştir.
Bu çalısmada Karadeniz Bölgesinde odun isleyen dört isletme ve buralarda çalısan 87 kisi üzerinde yapılan bir incelemeden alınan insan saglıgını etkileyen fiziksel çevre faktörleri ile ilgili birtakım veriler yer almaktadır. Bununla beraber gerek Türkiye’de gerekse diger bazı ülkelerde odun isleyen endüstrilerde bu maksatla yapılmıs çalısmaların sonuçlarına da yer verilmistir. Yapılan tüm çalısmaların ortak noktası, bu isletmelerde basta zararlı toz, gaz, buharlar, gürültü ve ortamdaki iklim sartları olmak üzere birtakım problemlerin yasandıgıdır. Türkiye’de ise bu sorunların daha büyük boyutlarda oldugu da bir gerçektir. Çalısmamızda bütün bunlar göz önüne alınarak ülkemizdeki söz konusu endüstri için bazı öneriler sunulmustur.
Daglık arazi yapısının tipik bir örnegi olan Artvin Orman Isletme Müdürlügü bu arastırma için çalısma alanı olarak seçilmistir. Arazide repetisyon zaman ölçme teknigi ile elde edilen veriler degerlendirilmistir. Bölgede yükleme-bosaltma ve depolama faaliyetleri teknik ve ekonomik yönlerden incelenmistir. Zaman etütleri yapılmıs, mevcut kayıtlardan yararlanılmıs, elde edilen veriler istatistiki yöntemler ile degerlendirmeye tabi tutulmustur. Elde edilen bulgular tartısılarak pratige yarar saglayacak sonuç ve öneriler ortaya konulmustur. Çalısma 1995–96 yılları içerisinde gerçeklestirilmistir. Elde edilen bulgulara göre hem ibreli ve hem de yapraklı agaç tomruklarının çesitli metotlarla kamyonlara yüklenmesinde en yüksek verim Liebher 902 ile yüklemede elde edilmistir.
Daglık arazi yapısının tipik bir örnegi olan Artvin Orman Isletme Müdürlügü bu arastırma için çalısma alanı olarak seçilmistir. Arazide repetisyon zaman ölçme teknigi ile elde edilen veriler kayıtlardan da yararlanılarak degerlendirilmistir. Artvin Orman Isletme Müdürlügünde planlanmıs orman yol agının halihazırda % 66’sı yapılmıs olup ortalama yol yogunlugu ormanlık alanlarda 10.5 m/ha’dır. Bölgede tasıma yapan kamyonların sayısı yeterli olup ortalama yasları 20 olarak tespit edilmistir. Kamyonlar genelde 3 akslı ve AS 600 Dodge tipindedir. Bölgede genelde temmuz–ekim ayları arasında kamyonla yapılan tasımalarda ortalama verimler ibreli tomruklar için 14 m3/sefer, yapraklı tomruklar için 9m3/sefer ve yakacak odun tasımacılıgı için ise 20 ster/sefer olarak gerçeklesmistir. Bölgede yapılan denemelere göre rampada yükleme, kamyonla depoya tasıma, depoda bosaltma ve rampaya bos geri dönüs islerinin ortalama 7 saat’lik bir sürede gerçeklestigi belirlenmistir. Kamyonla ortalama 30 km’den asagı dogru depoya yapılan tasımalarda yüklü tasıma hızının 10–15 km/saat, ormana bos geri dönüs hızının da 15–20 km/saat arasında degistigi tespit edilmistir. Kısaca halihazırda orman yol yogunlugu yetersiz ve mevcut yolların da bakımsız oldugu yörede uzak nakliyat sadece kamyonla tasıma seklinde yapılmaktadır. Özellikle toplam kamyon seferlerinin % 24’ünün 10 m3’ün altında tasıma yapması nedeniyle yer yer traktörle tasımanın uygulanması gerektigi önerilmistir.
Ormancılıktaki üretim çalışmalarında bölmeden çıkarma ve uzak nakliyat birbirini tamamlayan ardışık iki aşamadır. Artvin Orman İşletme Müdürlüğünde planlanmış orman yol ağının halihazırda % 66’sı yapılmış olup ortalama yol yoğunluğu ormanlık alanlarda 10.5 m/ha’dır. Orman yol yoğunluğu düşük ve mevcut yolların da bakımsız oldugu yörede uzak nakliyat sadece kamyonla taşıma şeklinde yapılmaktadır. Bölgede taşıma yapan kamyonların sayısı yeterli ve ortalama yaşları 20 olarak tespit edilmiştir. Kamyonlar genelde 3 akslı ve AS 600 Dodge tipindedir. Bölgede yapılan denemelere göre genelde 30 km’den depoya asagı dogru yapılan rampada yükleme, kamyonla depoya tasıma, depoda bosaltma ve rampaya bos geri dönüs işlerinin ortalama 7 saat’lik bir sürede gerçekleştiği belirlenmiştir. Bölgede kamyonla tasıma rastgele degil de Transport Modeline (QSB) göre organize edildiginde 9.6 milyar TL civarında bir tasarruf yapılabilecegi ortaya çıkarılmıstır. Özellikle yapacak odun taşıması sırasında toplam kamyon seferlerinin % 24’ünün 10 m3’ün altında taşıma yapması nedeniyle yer yer traktörle taşımanın uygulanması gerektigi önerilmiştir.

/ 27
27 / 27