22.333 sonuç

Tarama Sonuç Kümeleri
Tümünü Listeye Ekle
-
-
-
-
-
-
Dünya genelinde özellikle son zamanlarda, gıda güvenliği, istihdam ve kırsal kalkınma üzerinde etkin rol oynayan çay tarımının özel tarım ürünü kategorisinde tanımlanması, belirlenmesi ve geliştirilmesi amacıyla iyi tarım politikaları ve uygulamaları hayata geçirilmeye çalışılmaktadır. Bu politikalar kapsamında, çay tarım ürünlerinin elde edildiği çay tarım arazilerinin yönetimine, kullanımına, konumsal planlanmasına ve konumsal veri altyapısının oluşturulmasına yönelik ulusal ve uluslararası konumsal veri standartlarıyla bütünleşik bir konumsal veri modelinin geliştirilmesi öncelikli ve önemli kazanımlar arasında yer almaktadır. Bu bağlamda günümüzde ulusal düzeyde bilimsel olarak yapılan en güncel girişimler arasında, ?Özel Tarım Ürünü Arazilerine Yönelik Konumsal Veri Modeli Geliştirilmesi: Çay Tarımı Örneği? doktora tezi çalışması yer almaktadır. Bu çalışmanın dünyamızda ve ülkemizde gerek arazi idare sistemi ve arazi yönetimi modellerinin çay tarım arazi politikalarına etkisinin belirlenmesine yönelik gerekse konumsal veri yönetimi ve sistemlerinin çay tarım üretimi uygulamaları ve politikalarının geliştirilmesinde etkin olarak rol alması beklenmektedir. Ayrıca günümüz ve gelecek adına sağlayacağı kazanımlara yönelik çay tarım sisteminin geliştirilmesi yasal bir mevzuat altyapısının oluşturulmasını gerekli kılmaktadır. Bu durumdan hareketle, bu proje önerisi ile AB Ortak Tarım Politikası Bütünleşik İdare Kontrol Sistemi/Parsel Tanımlama Sistemi (BİKS/PTS) yaklaşımı, Arazi İdaresi Temel Modeli (AİTM) esasları ve INSPIRE direktiflerine dayalı olarak; Ülkemizde Coğrafi Bilgi Sistemlerine (CBS) altlık oluşturacak konumsal verilerin tanımlanması (metaveri), ortak konumsal veri standartlarının geliştirilmesi ve veri paylaşımı amacıyla oluşturulan TUCBS ile bütünleşik geliştirilen özel tarım ürünü arazilerine yönelik konumsal veri modeli bileşenleri doğrultusunda ÇayBİS kavramsal veri modeli oluşturulmuştur. Bu amaç doğrultusunda özellikle devlet güvencesi altında gerçekleştirilmesinin yanında gıda güvenliği, istihdam ve kırsal kalkınma esaslarına dayalı olarak, ülkemizde bölgesel tarım politikaları kapsamında sosyo-ekonomik ve çevresel faktörler üzerinde etkin rol oynayan çay tarım ürününün özel tarım ürünü statüsünde değerlendirilebileceği öngörülmektedir. Bu öngörü kapsamında ülkemizde özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi gelişimi adına önemli bir yere sahip olan ve devlet güvencesinde gerçekleştirilen çay tarımı ve üretimi faaliyetlerinin ve çay tarım arazilerinin sürdürülebilir yönetimi amacıyla bu arazilere yönelik arazi yönetim modeli geliştirilmesinin önemi vurgulanmaktadır. ?Bakanlar Kurulu tarafından 27 Nisan 2012 tarih ve 28276 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ?Çay Tarım Alanlarının Belirlenmesi ve Bu Alanlarda Çay Tarımı Yapan Üreticilere Ruhsatname Verilmesine? dair kararla bir kez daha çay tarım alanlarının belirlenmesine yönelik uygulamalar gündeme gelmiştir. Karar kapsamında çay tarım alanlarının kadastro ile bütünleştirilmesi amaçlanmaktadır. Ancak bu düzenlemenin çay tarımına yönelik mevcut ve gelecek sorunlara çözüm olması kapsamında bazı eksikliklere sahip olduğu görülmektedir. Özellikle karar kapsamında sürdürülebilir çay tarım arazi yönetimine dair konumsal veri tabanlı bilgi sistemlerinin geliştirilmesine yönelik herhangi bir girişimin gündeme alınmaması, tıpkı 1973 ve 1994 yıllarında olduğu gibi, çay tarım alanlarında kalıcı bir çözümün bir kez daha ertelenmesine neden olacaktır?. Bu nedenle çay tarım arazilerine yönelik Çay Bilgi Sisteminin oluşturulmasının gereksinimleri ve önemi bu proje kapsamında ele alınmıştır
-
Bu araştırmada, kısmi ve tam homojenizasyon işlemlerinin set yoğurdun kalite kriterleri üzerine hem tek baslarına, hem de yağsız süt tozu ilavesi ile birlikteki etkileri incelenmiştir. Bu amaçla, yoğurda islenecek süt önce iki eşit gruba ayrılmış ve yalnızca 1. grubun kuru-maddesi yağsız süt tozuyla yaklaşık % 15'e ayarlanmıştır. Daha sonra her iki grupta ayrı ayrı üç kısma bölünmüştür. Her iki grubun 1. kısımları homojenize edilmeyerek (kontrol), 2. kısımları kısmi (sadece kremanın homojenizasyonu), 3. kısımları ise tam homojenize edilerek yogurt üretiminde kullanılmıslardır. Kısmi ve tam homojenizasyon işlemleri 60°C'de.200kg/cm2 basınçta gerçekleştirilmiştir. Yoğurt örneklerinde kurumadde, yag, kaymak bağlama indeksi, titrasyon asitliği pH, laktik asit, asit değeri, uçucu yağ asitleri, asetaldehit, tirozin, konsistens, viskozite, serum ayrılması, maya-küf ile koliform grubu mikroorganizmaların sayımı yapılmış ve bunların 1., 14. ve 30. günlere ait değişimi belirlenmiştir. Kurumadde, yag, kay-mak bağlama indeksi analizleri yalnızca depolamanın 1. gününde gerçekleştirilmiştir. Ayrıca yoğurtların duyusal değerlendirilmesi de yapılmıstır. Kısmi ve tam homojenizasyon işlemlerinin yoğurdun titrasyon asitliği, pH, laktik asit, uçucu yag asitleri, asetaldehit, tirozin içeriklerini istatistiksel olarak etkilemediği, buna karsın asit değerini arttırdığı, viskozite ve konsistensi iyileştirdiği, serum ayrılmasını azalttığı, kaymak tabakası oluşumunu önlediği saptanmıştır. An-cak, belirtilen nitelikler üzerine tam homojenizasyonun etkisi, kısmi homojenizasyona göre daha fazla tespit edil-miştir. Süt tozu ilavesinin örneklerin titrasyon asitligi. pH, laktik asit, asit değeri, uçucu yag asitleri, asetal-dehit, tirozin içeriklerini arttırdığı, viskozite ve konsistensi iyileştirdiği, serum ayrılması ile yağın yüzeye doğru ayrılma özelliğini azalttığı bulunmuştur. Kurumadde artırımı ile kısmi, özellikle tam homojenizasyon işlemi birlikte uygulandığında yoğurtların viskozite, konsistens, serum ayrılması niteliklerinin diğer bir deyişle pıhtı stabilitesi ve duyusal niteliklerinin en iyi olduğu saptanmıştır, örneklerin hiçbirinde maya-küf ve koliform grubu mikroorganizmaya rastlanmamıştır.
1989-1992 yıllarında Batı Anadolu Bölgesi yumu-şak çekirdekli meyve üretim alanlarında yürütülen bu çalış-mayla,Batı Anadolu Bölgesindeki tüm illerin Ateş yanıklığı (Erwinia amylovora) ( Burrill ) Winslow et al.) hastalığı ile bulaşık olduğu saptanmıştır. Çalışma kapsamında yeralan değişik yörelerden ve farklı konukçulardan elde edilen 32 E . amylovora izolatının bazı morfolojik ve fizyolojik özellikleri,invitroda streptomycin sülfata duyarlılık düzeyleri araştırılmıştır. Bahçe koşullarında yürütülen ilaçlı savaşım denemelerinde bakır oxychlorur,amonyaklı bakır sülfat ve strep tomycin sülfat içeren preparatların hastalığı :74.42-78.96 arasında değişen oranlarda kontrol ettiği belirlenmiştir. Ayrıca,ülkemizde yaygın üretimi yapılan 15 elma, 23 armut ve 6 ayva çeşidinin hastalığa karşı reaksiyonları araştırılmıştır.
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-

/ 1117
1117 / 1117