55 sonuç

Tarama Sonuç Kümeleri
Tümünü Listeye Ekle
Amaç: Bu çalışmanın amacı, Michele Palieri/110R aşı kombinasyonuna sahip omcalardan oluşan bağda, yaprak alma ve salkım seyreltme uygulamalarının, salkım özellikleri üzerine etkilerinin belirlenmesidir.Yöntem ve Bulgular: Deneme 2018-2019 ve 2019-2020 vejetasyon periyodlarında, Tekirdağ ili Karaevli Mahallesinde, 41° 01' 11.41" K enlem ve 27° 39' 49.14" D boylamları arasında, iki yıl süresince yürütülmüştür. Üç uygulama zamanı; Tane Tutumu, İri Koruk, Ben Düşme ile 4 farklı uygulama; Kontrol=U1 (Salkım seyreltme yok-Yaprak alma yok), U2 (Salkım seyreltme-Yaprak alma yok), U3 (Salkım seyreltme yok-Yaprak alma) ve U4 (Salkım seyreltme-Yaprak alma) yapılmıştır. Salkım özelliklerini ortaya koymak amacıyla: salkım eni-boyu (cm), salkım ağırlığı (g), salkım hacmi (cm3), salkımdaki tane sayısı (adet), salkım sıklığı ve verim (kg omca-1) belirlenmiştir.Genel Yorum: Tekirdağ ilinde Michele Palieri üzüm çeşidinde yüksek kalitede üzüm elde edebilmesi için İri Koruk döneminde U2 (Salkım seyreltme-Yaprak alma yok) uygulaması önerilebilir bulunmuştur.Çalışmanın Önemi ve Etkisi: Elde edilen sonuçlara göre, yapılan salkım seyreltme ve yaprak uygulamalarının Kontrole nazaran verimde %8-48 arası düşüşe neden olduğu tespit edilmiştir.
Bu araştırmada yaprak alma ve uç alma uygulamalarının 110R anacı üzerine aşılı Michele Palieri çeşidinin tane özellikleri üzerine etkileri incelenmiştir. Çalışma 2018-2019 ve 2019-2020 sezonlarında, Tekirdağ merkez Karaevli Köyü’nde bulunan 10 yaşlı omcalarda yürütülmüştür. Denemede tane tutumu (TT), iri koruk (İK) ve ben düşme (BD) olmak üzere üç ayrı dönemde dört farklı yaprak alma ve uç alma uygulaması [Kontrol (yaprak alma yok-uç alma yok), YAY-UA (yaprak alma yok-uç alma var), YA-UAY (yaprak alma var-uç alma yok), YA-UA (yaprak alma var-uç alma var)] yapılmıştır. Tane özellikleri (en-boy, yaş-kuru ağırlık, hacim, özağırlık) ve verim özellikleri araştırılmıştır. Çalışmada, Tekirdağ ili koşullarında yüksek kollu T terbiye şekli ile terbiye edilmiş olan Michele Palieri üzüm çeşidinde kaliteli sofralık üzüm elde edilebilmesi amacıyla yaprak alma ve uç alma uygulamalarının tavsiye edilebilir olduğu; ayrıca bu uygulamaların İri Koruk ve Tane Tutumu dönemlerinde yapılmasının üzüm kalitesini artıracağı sonucuna varılmıştır.
Bu çalışma 2019 yılı vejetasyon döneminde, Trakya Bölgesi’nde yoğun olarak yetiştirilen Papazkarası (Klon 289), Adakarası (Klon 153), Karalahana, Yapıncak (Klon 175), Vasilaki, Cabernet-Sauvignon ve Sauvignon Blanc asma çeşitlerinde, yarı kontrollü koşullarda yürütülmüştür. Üzüm çeşitlerinin oluşturulan farklı kısıntılı sulama senaryoları altında yaprak ve stoma özelliklerinde meydana gelen değişimler incelenmiştir. Çeşitlerin genetik karakterleri, incelenen kriterler bakımından istatistiki olarak önemli bulunurken, uygulamaların etkisi yalnızca yaprak alanlarında öne çıkmıştır. Sonuç olarak, bağcılığı yaşanan iklim krizinin etkileri altında sürdürülebilir kılmak için geliştirilen adaptasyon stratejilerinde, çeşitlerin morfolojik ve fizyolojik özelliklerinin mutlaka değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Amaç: Bu araştırmada ben düşme dönemi ve sonrasında uygulanan antitranspirantlarınCabernet-Sauvignon/110R aşı kombinasyonu omcalarında tane ve salkım özellikleriüzerine etkileri incelenmiştir.Materyal ve Metot: Çalışma Trakya Bölgesi, Edirne merkez ilçede İskender Köyü’nde,12 yaşındaki Cabernet-Sauvignon/110R aşı kombinasyonu omcalarında 2018 yılındayürütülmüştür. Denemede Ben Düşme (BD), Yarı Olgunluk (YO) ve Olgunluk Öncesi (OÖ)olmak üzere üç ayrı dönemde ve üç farklı antitranspirant uygulaması (Kontrol, VaporGard, Kaolin) yapılmıştır. Tane özellikleri (tane eni-boyu, tane yaş-kuru ağırlığı, % kuruağırlık, tane hacmi, 100 tane ağırlığı, tane kabuk alanı, TKA/TEH, tane özağırlık) ve salkımözellikleri (salkım eni-boyu, salkım ağırlığı-hacmi, salkımdaki tane sayısı ve salkım sıklığı)ile verim değerleri belirlenmiştir.Bulgular: Tane özellikleri açısından Olgunluk Öncesi dönemde Kontrol uygulamasınınyanı sıra Vapor Gard uygulaması istenilen değerleri sağlamıştır. Salkım özellikleriniOlgunluk Öncesi dönemde uygulanan Vapor Gard iyileştirmiştir. Verim değerlerinde iseBen Düşme döneminde yapılan Vapor Gard uygulaması ile artış gözlenmiştir.Sonuç: Trakya Bölgesi, Edirne ili koşullarında yetiştirilen Cabernet-Sauvignon üzümçeşidinin istenilen tane ve salkım özelliklerini taşıması ve kaliteli üzüm elde edilebilmesiiçin Olgunluk Öncesi dönemde Vapor Gard uygulaması tavsiye edilebilir.
Amaç: Bu çalışmada, beş farklı üzüm çeşidinin farklı budama şekilleri ve iklim şartlarınagösterdiği fizyolojik tepkileri incelenmiştir.Materyal ve Metot: Deneme Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü’nde Milli KoleksiyonBağından seçilerek kurulan şaraplık çeşit araştırma parsellerinde 2018 yılındayürütülmüştür. Karamenüş, Yayla, Tilkiboğan, Aksıdağan ve Beyaz üzüm çeşitleri kordonve guyot budama şekilleriyle terbiye edilerek yetiştirilmiştir. Arazi şartlarında fotosentez(A), transpirasyon (E), stoma iletkenliği (gs) ölçümleri yapılmış, çeşitlerin anlık ve gerçeksu kullanım randımanları (WUE) hesaplanarak, çevresel etmenlerle etkileşimleri tespitedilmiştir.Bulgular: İzlenen fizyolojik parametrelerin gerçek su kullanım randımanı dışındafarklı budama şekillerinden etkilenmediği, bu değişkenleri kontrol eden asıl unsurunmezoklimatik iklim şartları olduğu belirlenmiştir.Sonuç: Karamenüş ve Beyaz üzüm çeşitleri ölçüm günlerindeki farklı iklimsel etkilereen etkin biçimde uyum gösteren çeşitler olarak öne çıkmıştır. Aksıdağan çeşidi yüksekoransal nem, Tilkiboğan çeşidi yükselen ışık şiddeti, Yayla çeşidi yüksek nem, düşük ışıkşiddeti ve yükselen rüzgar hızında su kullanım etkinliklerini artırmışlardır.
Bu araştırma 2015 yılında Edirne ili Uzunköprü ilçesi 41° 15' 59.22" K enlem ve 26° 40'43.17" D boylamı arasında yer alan Teksöz Tarım’a ait arazide, içerisinde; torf + perlit +yavaş salınımlı gübre karışımı bulunan 10 L’lik saksılara dikilen 1 yaşındaki AlphonseLavelleé/1103P ve Razakı/1103P fidanlarında yürütülmüştür. Omcalara iki farklı (SymbionVesikülar Arbuskülar Mikoriza, Shubhodaya Vesikülar Arbuskülar Mikoriza) mikorizakokteyli; 4 farklı şekilde (Kontrol, Dikim ortamı, Kök, Kök + Dikim ortamı) uygulanmıştır.Araştırmanın amacı; farklı yöntemlerle uygulanan mikorizaların fidan randımanı, kalitesi vefidan gelişimi üzerine olan etkilerini belirlemektir. Ayrıca, mikorizaların fidanların besinalımına etkileri de araştırılmıştır. Denemede; fidan tutma oranı, sürgün, yaprak ve köközellikleri belirlenmiş; yaprak, sürgün ve kökte bulunan mineral madde analizleri yapılmıştır.Sonuç olarak her iki aşı kombinasyonunda ve her iki farklı mikorizal preparatta genç omcalaraen yarayışlı uygulamanın harca yapılan uygulama olduğu ortaya konmuştur.
Bu çalışmada, 2013-2015 yılları arasında Merlot/5BB aşı kombinasyonu asmalara 3 farklıkoltuk sürgünü uzunluğu (Yok, 3-4 yaprak, 6-7 yaprak) ve 3 farklı ana sürgün uzunluğu (1 m,1.25 m, 1.5 m) uygulamalarının şıra önolojik özellikleri üzerine etkileri incelenmiştir. Farklıyeşil budama uygulamalarıyla oluşturulan taç mikroklimalarının etkileri yıllar bazındaözellikle koltuk sürgünü uygulamalarında öne çıkmaktadır. 2013 ve 2015 yıllarında olduğugibi vejetasyon döneminde yağışın az, oransal nemin nispeten düşük ve sıcaklıkların yüksekolduğu yetiştirme dönemlerinde 3-4 yapraklı koltuk sürgünü uygulaması şıra önolojiközellikleri bakımından öne çıkmıştır. 2014 yılında vejetasyon döneminde meydana gelen aşırıyağışlar ve yüksek oransal nem tamamı alınmış koltuk sürgünü uygulamasında fizyolojikaktivite ve kaliteyi yükseltmiştir. Ana sürgün uzunluğu uygulamalarının kalite kriterleriaçısından önemli bir etkisi görülmemiştir. Sonuçlar, özellikle şaraplık çeşitlerin yetiştiriciliğiaçısından kaliteye dönük yeşil budama uygulamalarının yapılma zamanı ve tekniğinde enönemli faktörün yılın iklim durumu olduğunu, farklı iklimsel özellikler gösteren yıllarda farklıuygulamalar yapılmasının yerinde olacağını göstermiştir.
Türkiye’nin en önemli bağcılık alanlarından birisi olan Trakya Bölgesi’nde bağcılık iklimgöstergelerinin değişimlerinin incelenmesi amacıyla Etkili Sıcaklık Toplamı, Hidrotermik Gösterge, HeliotermikGösterge, Huglin Göstergesi, Kuraklık Göstergesi, Gece Serinlik Göstergesi ve Kuruluk Göstergesi uzun dönemve son altı yıl için (2013-2018) hesaplanmıştır. Tekirdağ, Kırklareli, Çanakkale ve Edirne illeri için hesaplanangöstergeler uzun dönemde ısınma eğilimine işaret ederken, son dönemde yağış ve sıcaklık rejimlerindeistikrarsızlıklar görülmektedir. Bu nedenle, çeşit seçimi ve yetiştirme yönetimi gibi stratejiler belirlenirken, iklimverileri uzun yıllar göz önünde bulundurularak değerlendirilmeli ve 5-10 yıllık değişimler dikkate alınmalıdır.Vejetasyon dönemindeki yetiştiricilik yönetiminde ise orta ve kısa vadeli hava tahminleri incelenmelidir.
Araştırma populasyonunu Edirne ili Uzunköprü ilçesi Yeniköy Mahallesi, Kırcasalih Beldesi ve AslıhanKöyü’ndeki üreticiler oluşturmaktadır. Araştırma sonlu populasyonda oranlar yardımıyla örnek hacmi belirlemeyöntemine göre yapılmıştır. Çalışmada materyal olarak yöre bağları ve üreticileri seçilmiş ve örnekleme ileseçilen 115 üretici ile yüz yüze bir anket programı yürütülmüştür. Anket sonucunda; yöre bağlarının 10da’danküçük olduğu ve Yeniköy mahallesinde Hamburg Misketi ve Alphonse Lavalleé, Kırcasalih beldesindePapazkarası ve Merlot, Aslıhan köyünde ise Papazkarası ve Hamburg Misketi çeşitlerinin yoğun olarakyetiştirildiği belirlenmiştir. Yeniköy’de ankete katılan bağcıların %30,56’sı 1000kg/da; Kırcasalih’te %44’ü1000kg/da ve Aslıhan’da %35,29’unun 500kg/da sofralık üzüm verimi almaktadır, ancak bu verim oldukçadüşüktür. Ankete katılan bağcıların; Yeniköy %27,91’i, Kırcasalih %31,58’i ve Aslıhan %5,88’i bağlarındasulama yapmaktadırlar. Bağcıların verim ve kaliteyi artırmak için sulama, gübreleme gibi kültürel işlemleridüzenli yapmaları gerekmektedir. Yeniköy bağlarının %72,09’u, Kırcasalih bağlarının %71,05’i ve Aslıhanbağlarının %61,76’sı kimyasal gübre kullanmaktadır. Görüldüğü üzere üreticilerin çoğunluğu bağlarını kimyasalgübreler kullanarak gübrelemektedirler. Yeniköy bağlarının %81,40’ı, Kırcasalih bağlarının %71,05’i ve Aslıhanbağlarının %47,06’sı Kordon Royat şeklinde terbiye edilmiştir. Bu oran sadece Aslıhan köyünde %50’nin altındakalmıştır. Tüm veriler incelendiğinde Yeniköy mahallesinin bağcılık konusunda daha bilinçli ve modernçalışmalarla üretimi sürdürdüğü, bunu Kırcasalih beldesinin izlediği ortaya konmuştur. Aslıhan köyü bağları2015 yılında yaşanılan sel felaketinden sonra eski haline dönememiştir. Ayrıca yöreye özgü Papazkarasıçeşidinin yetiştiriciliğinin devam etmesi ve geliştirilmesi için gereken düzenlemelerin en kısa sürede yapılmasıda yerinde olacaktır.
Bu araştırmada Edirne merkez ilçesi İskenderKöyü'nde, 41° 39’ 31.07” K ve 26° 37’34.78” Dkoordinatları arasında yer alan bir üretici bağındayetiştiriciliği yapılmakta olan 110 R anacı üzerineaşılı ‘Cabernet-Sauvignon’ üzüm çeşidi asmalarıüzerinde ben düşme dönemi ve sonrasındauygulanan antitranspirantların şıra özellikleriüzerine etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. 2018yılı vejetasyon periyodunda yürütülen denemede 3uygulama zamanı [Ben Düşme, Yarı Olgunluk (14-18°Brix), Olgunluk Öncesi (22-24°Brix)] ve 3 farklıantitranspirant uygulaması (Kontrol, Vapor Gard,Kaolin) bulunmaktadır. Denemeye fenolojikgözlemler ile başlanmış olup şıra özellikleri ve verimincelenmiştir. Olgunluk Öncesi dönemde yapılanVapor Gard uygulaması Olgunluk İndeksi’ni(SÇKM/TA) yükseltmiştir. Verim ise ben düşmedöneminde yapılan Vapor Gard uygulaması ile artışgöstermiştir. Sonuç olarak, Edirne ilinde ‘CabernetSauvignon’ üzüm çeşidinden yüksek kalitede üzüm,şıra ve şarap elde edilebilmesi için olgunluk öncesi(22-24°Brix) dönemde Vapor Gard uygulamasıönerilebilir.
Bu çalışma, Trakya Bölgesi Ganos (Işıklar) Dağları doğal florasına adapte olmuş ve varlığını sürdüren Vitis vinifera L. asma formlarına ait popülasyonların moleküler ve morfolojik karakterizasyonlarının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. DNA izolasyonları için kullanılan materyaller 2014 ve 2016 yılları Mayıs, Haziran, Temmuz aylarında dağların kuzey ve güney yamaçlarından 7 farklı alandan toplanmıştır. 2014 yılında yapılmış olan sörvey çalışmalarında belirlenen 103 örnekten, salkım gösteren 34 tanesinden 2016 yılında materyal alınmış ve moleküler karakterizasyonları yapılmıştır. Genotiplerin ampelografik ve moleküler özellikler açısından genel olarak birbirlerinden farklı olduğu ve 5 ayrı küme oluşturduğu belirlenmiştir. 34 genotipin moleküler karakterizasyonunda iki temel bileşene göre yapılan kümeleme analizinde ise 3 ayrı küme oluşmuştur. Sonuç olarak bölgedeki asma biyoçeşitliliğinin moleküler karakterizasyonunun tanımlanması ileride yapılacak ıslah çalışmaları ve moleküler çalışmalarda genotiplerin belirlenmesi için bir referans niteliğindedir. Bu çalışmanın sonucunda elde edilmiş bulgular ile bölgesel kültür asma çeşitlerinin geliştirilmesi adına pratikte yararlı olacaktır. Öte yandan ileride SSR belirteçleri ile yapılacak diğer çalışmalar ile de karşılaştırılabilecektir.
Araştırma Edirne ili Uzunköprü ilçesinde bulunan Teksöz Tarım arazisinde 2015 yılında yürütülmüştür. İçerisinde torf + perlit + yavaş salınımlı gübre bulunan saksılara (10 L) dikilen bir yaşlı Alphonse Lavelleé/1103P ve Razakı/1103P aşı kombinasyonuna sahip fidanlarla kurulmuştur. Bu fidanlara kontrol, dikim ortamı, kök, kök+dikim ortamına olmak üzere dört farklı şekilde mikoriza uygulanmıştır. Ticari isimleri Symbion VAM ve Shubhodoya VAM olan iki mikoriza kokteyli seçilmiştir. Deneme, Tesadüf Parsellerinde Faktöriyel Deneme deseni kullanarak kurulmuş ve fidan özellikleri incelenmiştir. Denemede çap özellikleri (anaç, aşı noktası, kalem, ana sürgün, yan sürgün, ortalama genel sürgün); sürgün özellikleri (ana ve ortalama genel sürgün uzunlukları, yaş ve kuru ağırlıkları) ve kök özellikleri (ortalama toplam kök, kalın dip kök, ince ve yan kök sayıları; kök uzunluğu, yaş ve kuru ağırlığı, mineral madde analizi) ayrıntılı olarak incelenmiştir. Sonuç olarak Razakı/1103P kombinasyonunda söküm dönemi kriterlerini iyileştirmek amacıyla mikoriza kullanımı önerilmiştir. Ancak Alphonse Lavelleé/1103P kombinasyonunda mikoriza kullanımı fidan başına düşen maliyet açısından tekrar değerlendirilmelidir.
Bu çalışma, 2013-2015 yılları arasında Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü bağlarında, 13 yaşındaki Merlot/5BB asmalarda koltuk sürgünleri (Yok, 3-4 yaprak, 6-7 yaprak) ve ana sürgünlerde (1 m, 1.25 m, 1.5 m) yapılan farklı yeşil budama uygulamalarının tane olgunluğu ve bazı olgunluk indislerine olan etkilerinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Özellikle koltuk sürgünü uygulamalarının, yetiştiricilik yapılan yılın iklim özelliklerine bağlı olarak, istenilen olgunluk indisini yakalayabilmek için suda çözünebilir kuru madde birikimini erkene çekme ya da geciktirme yönünde etkili olduğu belirlenmiştir. Bu süreçlerde yapılacak farklı yeşil budama uygulamalarında fenolojik dönem ve vejetasyonun iklim özellikleri belirleyici kriterler olarak değerlendirilmelidir.
Günümüzde yetiştiriciliği yapılan üzüm çeşitlerinin büyük çoğunluğu mevsiminde olarak ta nitelendirilen orta mevsimde olgunlaşmaktadır. Olgunlaşma zamanı, erkenci ve geççi çeşitler için ıslah çalışmalarında pozitif anlamda seleksiyon önceliği olan bir özelliktir. Erken dönemde olgunlaşma ürün arzının sınırlı olduğu zamanda piyasaya ürün sunmayı sağlayabilmesi ve yüksek kar marjı oluşturması ile üretici/yetiştiriciler için cezbedici bir özelliktir. Erkencilik karakteri bu avantajları nedeniyle ülkemizde ve dünyada birçok ıslah çalışmasına konu olmuş ve bu çalışmalar sonucunda birçok erkenci üzüm çeşidi geliştirilmiştir. Uluslararası düzeyde erkencilik ve erkenciliğin kökenine yönelik birçok araştırma yapılmıştır. Yapılan değerlendirmeler sonucunda erkenci çeşitlerin büyük çoğunluğunun belirli bir kökene dayandığı görülmüştür. Çalışmada Chasselas blanc çeşidi, erkenci çeşitlerin orijini olarak tespit edilmiştir. Buna karşın ebeveynleri ıslahçı kuruluşlar tarafından açıklanmayan veya ebeveynleri bilinmeyen yeni erkenci üzüm çeşitleri de mevcuttur.
Tekirdağ merkez ilçeye bağlı Yazır Köyü, 40° 55’ 38.59” K ve 27° 25’ 20.93” D koordinatlarıarasında, Umurbey Vineyards’da yetiştirilen Merlot/5BB aşı kombinasyonuna sahipomcalardan oluşan bağ parselinde 2013 yılında bu deneme kurulmuş ve yürütülmüştür. Farklıdozlarda azot uygulaması ve farklı dönemlerde uç alma işlemlerinin salkım ve tane özellikleriüzerine etkileri araştırılmıştır. Denemede 4 farklı dozda; Doz 1 (Kontrol) (0 kg da-1 N), Doz 2(5 kg da-1 N), Doz 3 (10 kg da-1 N) ve Doz 4 (15 kg da-1 N) olmak üzere azot uygulanmıştır.Ayrıca 4 farklı dönemde uç alma uygulanmıştır; Uygulama Yok (UY= Kontrol), ÇiçeklenmeÖncesi (ÇÖ), Tam Çiçeklenme (TÇ) ve Tane Tutumu (TT). Denemede salkım özellikleri (eni,boyu, ağırlığı, hacmi, tane sayısı, yeşil tane oranı), tane özellikleri (eni, boyu, yaş ve kuruağırlığı, hacmi, % kuru ağırlık, 100 tane yaş ağırlığı, özkütlesi, kabuk alanı, kabuk alanı / taneeti hacmine oranı) ve verim kriterleri incelenmiştir. Deneme sonucunda TT döneminde yapılanuç alma ile salkım, tane ve verim özelliklerinin şaraplık üzümler için istenilen seviyeye eriştiğibelirlenmiştir. Ayrıca verimli topraklarda azot uygulamasına gerek duyulmaksızın kaliteliyetiştiricilik yapılabileceği öngörülmüştür.
Ganos Dağları Trakya’nın güneyinde 40° 35’ ve 40° 52’ K ile 26° 58’ ve 27° 27’ D arasındayer almaktadır. Kuzeydoğu-Güneybatı yönünde uzanmaktadır. Tekir Dağları’nın 945 m rakımile en yüksek yeridir. 2014 yılı vejetasyon periyodunda yürütülen araştırmada örnekleme üçfarklı yöntem izlenerek yapılmıştır. Arkeolojik kazılar sonucunda eski yerleşimlerin olduğubilinen alanlar ve yakınlarında; köylerde yaşayan kişilerin belirttiği asmalardan ve asmabulunması olasılığı olan bölge ve dere yataklarının aranması şeklinde yapılmıştır. Örnekler40° 53’ K ile 27° 26’ D ve 40° 35’ K ile 27° 00’ D koordinatları arasından toplanmıştır.“Second Edition of the OIV Descriptor List for GrapeVarieties and Vitis Species” listesindeyer alan 29 tanımlama karakteri kullanılarak irdelenmiştir. Alınan yaprak ve sürgün ucuörnekleri fotoğraflanmış ve incelenen özellikler açısından değerlendirilmiştir. ÖrneklerinDNA’ları “Doyle & Doyle DNA Ekstrasyon Protokolü” kullanılarak izole edilmiştir. Eldeedilen DNA’lar buzdolabında muhafaza altına alınmıştır. Sonuç olarak Ganos Dağları’nınkuzey yamaçlarında yaklaşık 600 m, güney yamaçlarında ise 700-750 m rakımlardan sonraVitis vinifera ssp. silvestris ve Vitis vinifera ssp. sativa örneklerine rastlanmamıştır. Köy ileyerleşim yerlerine uzak ve yoğun ormanlık alanlarda (aşırı gölge) bulunan bazı derelerde deörnek bulunmadığı; genellikle su bulunan nemli alanlarda, etrafı açık, kayalık derelerdeyetiştiği görülmüştür. Bu asmaların arasından gelecekte ıslah çalışmalarında kullanılmak üzereyeni bireylerin eldesi ihtimali olduğundan vejetatif materyal alınarak in-vivo’da saklanmasınınuygun olacağı ön görülmüştür.
Natural flora of Ganos Mountains in the Thrace region has an old and well-established viticulture and is a spreadingarea of natural hybrids. This research was performed to determine properties of grape and cluster and phytochemicalproperties of berries of 103 grapevine genetic materials (Vitis spp.) adapted to natural flora of Ganos Mountains inThrace region of Turkey during the 2014 growing season. But physical measurement and chemical analysis wereperformed only in grapes from 31 grapevines that carried clusters during their maturity periods. Results revealed that29,04% of grapevines examined had table grape properties (Vv43, Vv52, Vv54, Vv56, Vv57, Vv61, Vv62, Vv83, Vv100)and 70,96% of grapevines examined had wine grape properties (Vv6, Vv18, Vv23, Vv24, Vv27, Vv44, Vv45, Vv51, Vv55,Vv59, Vv63, Vv65, Vv66, Vv74, Vv75, Vv84, Vv87, Vv88, Vv91, Vv92, Vv98, Vv101). In terms of phytochemicalproperties of grapes from examined grapevines, while the highest total phenolic compounds content and totalanthocyanin content in grapes were respectively 5609,44 mg/kg for Vv88 number of grapevine and 2602,56 mg/kgfor Vv74 number of grapevine; the highest total tannin content in grapes was recorded for Vv18 number of grapevineas 5557,10 mg/kg. Since the natural flora of Ganos Mountains in Thrace region is a place where the viticulture hasbeen conducted intensely for many years; identification of phytochemical properties in grapes of genetic materialsobtained from this region is of importance in terms of future studies.
Bu araştırmada Tekirdağ koşullarında Syrah üzüm çeşidinde farklı toprak işleme ve yaprak alma uygulamalarının sustresi, sürgün ve yaprak özellikleri üzerine etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Üç farklı toprak işleme uygulaması;korumalı toprak işleme (KTİ), korumalı toprak işleme+geleneksel toprak işleme (KTİ+GTİ) ve geleneksel toprakişleme (GTİ) yapılmıştır. Yine araştırmada 3 farklı yaprak alma uygulaması; kontrol (AY+KY) uygulaması (ana yaprakve koltuk yaprakların omca üzerinde bırakıldığı), AY uygulaması (ana yaprakların omca üzerinde bırakıldığı) ve KYuygulaması (koltuk yaprakların omca üzerinde bırakıldığı) şeklinde düzenlenmiştir. Araştırmada yaprak supotansiyelleri (şafak öncesi ve gün ortası); sürgün özellikleri (sürgün uzunlukları değişimi, sürgün büyüme hızı,budama odunu ağırlığı, güç, vigor); yaprak özellikleri [doğrudan güneşlenen yaprak alanı=DGYA, omca başına düşenDGYA, bir kg üzüme düşen DGYA, omca başına düşen gerçek yaprak alanı (GA), bir kg üzüme düşen yaprak alanı(ÜDA)] ve omca başına verim kriterleri incelenmiştir. KTİ+GTİ uygulamasının yaprak su potansiyeli ve yaprak alanınıazalttığı görülmüş ancak sonuç olarak, kırmızı şaraplık üzüm çeşidi olan Syrah için toprak işleme uygulamalarında KTİuygulaması, yaprak alma uygulamalarından ise Kontrol (AY+KY) uygulaması önerilmiştir.
Türkiye bağ alanı ve üzüm üretim miktarı bakımından dünya bağcılığında önemli bir yere sahiptir. İklim,toprak ve kaliteli şaraplık çeşit sayısı bakımından ülke ekonomisine çok önemli katkı sağlayabilecek birpotansiyele sahip olduğu halde, şarap üretimi ve pazarlamasında dünya ortalamasının oldukça gerisindekalması beklenen gelişmeyi gösteremediğinin en büyük kanıtıdır. 2012 yılı itibarı ile Dünyada üretilenüzümün %72’si şaraba işlenmiş üretim miktarı 26.4 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Dünya şarapüretiminde Türkiye’nin 72 bin ton şarap üretimi ile payı %0.27’de kalmıştır. Dünyada olduğu gibiTürkiye’de de kaliteli şaraba, yeni tat ve lezzetlere olan ilgi her geçen gün artarak devam etmektedir.Türkiye ekonomisinde önemsiz sayılabilecek bir yer tutan şaraplık üzüm yetiştiriciliği ve şarap üretimibirçok olumsuz duruma rağmen çok yavaş da olsa kendi imkânları ile gelişme eğilimini sürdürmeyeçalışmaktadır. Türkiye’de bağ ve şarap sektörünün gelişimini sınırlayan faktörlerin başında yapısalsorunlar ve yetiştirme tekniğine bağlı sorunlar gelmektedir. Yapısal sorunları en başta toplumun yaşamtarzı, mevzuat eksikliği, sektör–devlet işbirliğinin kopukluğu ve yüksek vergiler gibi konularoluşturmaktadır. Makalede Türkiye’de şaraplık üzüm yetiştiriciliğinin gelişmemesinin başlıca nedenleriirdelenmiş ve bu önemli potansiyelin kullanılması için terroir özelliklerine uygun yetiştiricilikteknikleriyle üzüm ve şarap kalitesinin geliştirilmesine yönelik yeni yaklaşımlar incelenerek, sorunlarınçözümüne yönelik öneriler getirilmeye çalışılmıştır.
Bu araştırmada Tekirdağ koşullarında Cabernet–Sauvignon üzüm çeşidinde farklı kültürel işlemlerin,yaprak su potansiyelleri değişimi üzerine etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Denemede 3 farklı toprakişleme ve 3 farklı yaprak alma uygulaması yapılmıştır. Toprak İşleme Uygulamaları (3 farklı); KontrollüToprak İşleme (KTİ) uygulaması, Kontrollü Toprak İşleme + Geleneksel Toprak İşleme (KTİ+GTİ)uygulaması ve Geleneksel Toprak İşleme (GTİ) uygulaması ile birlikte Yaprak Alma Uygulamaları (3farklı); Kontrol uygulaması (koltuk yapraklarının ve ana yaprakların sürgün üzerinde bırakıldığı), AYuygulaması (koltuk yaprakların alınan) ve KY uygulaması (ana yaprakları alınan) yapılmıştır. Uygulamalarsonucunda toprak işlemede KTİ+GTİ, yaprak alma uygulamalarından ise Kontrol (KY+AY) uygulamasınınCabernet–Sauvignon üzüm çeşidinde gün ortası ve şafak öncesi yaprak su potansiyellerini olumlu yöndeetkilediği belirlenmiştir.

/ 3
3 / 3