Yıl: 2022 Cilt: 26 Sayı: 2 Sayfa Aralığı: 803 - 822 Metin Dili: Türkçe DOI: 10.18505/cuid.1162608 İndeks Tarihi: 11-05-2023

Maûn Sûresi Özelinde Bir Kur’ân Hermenötiği Denemesi

Öz:
Maûn sûresi etrafında pek çok ihtilafın bulunduğu sûrelerden biridir. Öncelikle sûrenin Mekkî-Medenîliği konusunda bir ihtilaf bulunmaktadır. Yedi âyetten müteşekkil olan sûrenin tamamının Mekke’de indiği görüşünde olanların yanında, ilk üç âyetinin Mekke’de, geri kalanının Medine’de indiği görüşünde olan müfessirler de vardır. İhtilafların arkasında sahabeden gelen farklı rivâyetlerin olduğu görülmektedir. Ayrıca sûrede geçen sâhûn ve maûn gibi sözcüklerin anlamı konusunda farklı görüşler olduğu gibi sûrede kendilerinden bahsedilenlerin kimler oldukları konusunda da ciddi görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Bu çalışmada söz konusu ihtilafları çözmeye çalışmak yerine tarihsel arka planına odaklanılarak onların anlaşılması denenecektir. Bununla ihtilaflara zemin teşkil eden veriler analiz edilerek anlaşılır hale getirilmeye çalışılacaktır. Bu çalışmanın sûredeki ihtilafları çözmek yerine onları anlamaya odaklanmasının nedeni, Kur’ân hermenötiğine dair bir örnek ortaya koymaktır. Bu örnekle, genel manada Kur’ân’ın anlaşılması ve tefsirinde anlamacı yaklaşımın önemi vurgulanmış olacaktır. Nitekim bu deneme sonucunda sadece Maûn sûresinde değil, genel manada Kur’ân tefsirinde karşılaşılan sorunlar için farklı bir bakış açısına ihtiyaç duyulduğu görülecektir. Bunun, tarihin bize unutturduğu ilk neslin özgün bakış açısı olduğu söylenebilir. Sûrede daha çok, “Vay o namaz kılanların haline ki, onlar namazlarından gaflet içerisindedirler ve onlar riyakârlık yapıyorlar.” meâlindeki 4-6. âyetler üzerinde ihtilaf edilmiştir. Bu nedenle çalışmada daha ziyade bu âyetlerdeki ihtilaf üzerinde durulmuştur. Kaynaklarımızda sebeb-i nüzûlüne ilişkin aktarılan farklı rivâyetlere göre bu sûre, Mekke döneminde bazı müşrikler hakkında indirilmiştir. Bunlardan özellikle As b. Vâil’in ismi öne çıkmaktadır. Fakat bu âyetlerde geçen musallin ve yuraûn ifadelerine ilişkin rivâyetler, sûrenin bu âyetlerden sonraki kısmının Medine’de indirildiği şeklindeki görüşlerin doğmasına neden olmuştur. Çünkü bu rivâyetlere göre, buradaki musallîn, namaz kılanları ve yuraûn ise münafıkları nitelemektedir. Bu durumda âyetlerdeki söz konusu kimseler, namazlarını riya için kılan gaflet içerisindeki Medine münafıklarıdır. Bu rivâyetlerin kendilerinden aktarıldığı kimselere bakıldığında, özellikle İbn Abbâs ile Katâde’nin isimleri öne çıkmaktadır. Bu nedenle bazı müfessirler sûrenin ikinci kısmının Medine’de indirildiğini düşünmüşlerdir. Halbuki sûrenin Mekke’de indirildiğine ilişkin rivâyetler de bu iki şahsiyetten aktarılmıştır. Hatta İbn Abbas’dan sûrenin tamamının Mekke’de indirildiği de rivâyet edilmiştir. Nitekim bazı erken dönem müfessirleri de aynı görüştedirler. Söz konusu âyetlerde nitelenenlerin Mekke müşriklerinden bazı kimseler olduğunu söyleyenler de musallîn ifadesi ile el-Enfal 8/35 de geçen muka ve tasdiye kavramlarını ilişkilendirmişlerdir. “Onların Beyt’in yanındaki salâtları ıslık çalmak ve el çırpmaktan ibarettir.” meâlindeki bu âyete ilişkin rivâyetlere göre, müşrikler namaz diye Ka’be’de ıslık çalıp el çırparak ibadet yapıyorlardı. Maûn sûresinde kınanan namaz da budur. Oysa ilgili rivâyetlerin arka planına bakıldığında bu ihtilafın Hz. Peygamber’den gelen hadislerden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Çünkü Medine döneminde bu âyetlerde nitelenenlerin kimliği Hz. Peygamber’e sorulduğunda, o bir seferinde bunların münafıklar, diğerinde ise namazını geciktirerek kılanlar olduğunu söylemiştir. Başta İbn Abbas olmak üzere sahabe ve tabiûn alimleri de bunların münafıklar olduğunu söylemişlerdir. İşte sahabe ve tabiûn alimlerinin Hz. Peygamber’in hadislerine dayanarak âyetleri Medine’deki bir olgu ile tefsir etmeleri, bu âyetlerin Medine’de indiğine dair görüşlerin ortaya çıkmasına sebebiyet vermiştir. Bu da sûrenin ikinci kısmını teşkil eden bu âyetlerin nüzûl yeri ve kendilerinden söz edilen kimselerin kimliği konusunda ihtilafların doğmasıyla sonuçlanmıştır. Halbuki Hz. Peygamber’in hadisleri, bu âyetlerin Medine’de indiğini bildirmek yerine buradaki bazı olguların da onların anlam alanına girdiğini açıklıyor. Bu nedenle ilgili rivâyetlerdeki farklılığı ihtilaf olarak görmek yerine Hz. Peygamber’in yeni sorunları daha önce nazil olan âyetlerin anlam alanına dahil etmesi şeklinde anlamak daha isabetli görünmektedir. Bununla Hz. Peygamber, Mekke döneminde namazını riya ile kılan gaflet içerisindeki bazı müşrikler hakkında inen âyetlerin şümulüne Medine münafıklarını ve namazını geciktirerek zayi eden kimseleri de alarak Kur’an’ın teviline dair bir örneklik ortaya koymuştur. Böylece âyetlerin, nüzûle sebep olan şahıslara tahsis edilemeyeceğini ve indiği zaman ve mekanla sınırlanmaması gerektiğini göstermiştir.
Anahtar Kelime:

A Hermeneutical Approach to the Holy Qur’ān in the Case of Sūrah al-Mā‘ūn

Öz:
Sūrah al-Mā‘ūn is one of the most debated sūras of the Holy Qur’ān. The dispute primarily is about whether the sūrah belongs to the Meccan or Medinan periods. Besides those who believe that the sūrah, which consists of seven verses, was revealed at Medina entirely, some mufassirs think that three verses of the sūra were revealed at Mecca and the remaining verses at Medina. Behind the disagreements are diverse riwāyats transmitted from the Ṣaḥāba. Furthermore, various arguments have been made about the meaning of such words as sahūn and mā‘ūn in the sūrah; and there are strong disagreements about the identity of the people mentioned in the sūrah. This study tries to understand the dispute by focusing on its historical background rather than reconciling these contradicting riwāyāt. To this aim, the data that constitutes the basis of the disagreements will be analyzed to make it more comprehensible. This methodology is utilized to demonstrate an example of the Qur'ānic hermeneutics. Here, our objective is to emphasize the significance of the comprehensive approach to the Qur’ānic tafsīr in general. As a matter of fact, such an endeavor will reveal that we need a new point of view not only for the Sūrah al-Mā‘ūn but for any problem faced in the field of Qur’ānic tafsīr. The present study argues that this is the original point of view of the first generation, a point of view historical distance made obliviated. The most crucial disagreement in the surah is over the meaning of verses 4-6 "So woe to those who pray (muṣallīn), but are heedless of their ṣalāt, those who perform only to show off (yurāūn)". Therefore, the present study focuses on the disagreements on these verses. According to different accounts of the circumstances of revelation of these verses, this sūrah was revealed about some polytheists in the Meccan period. Among them, al-‘Āṣ bin Vāil's name stands out. However, the narrations about the expressions muṣallīn and yurāūn in the surah have led to the emergence of the opinion that the later part of the sūrah was revealed in Medina. For, according to these narrations, muṣallīn here describes those who perform ṣalāt, and yurāūn describes munāfiqūn. In this case, the people in question in the verses are the munāfiqūn of Medina who are heedless and perform their ṣalāt for hypocrisy. Among the companions from whom these narrations transmitted, the names of Ibn ‘Abbās and Qatāda stand out. Therefore, some mufassirs thought that the second part of the sūrah was revealed in Medina. However, the narrations stating that the sūrah was revealed in Mecca were also transmitted from these two companions. It is even narrated from Ibn ‘Abbās that the entire sūrah had been revealed in Mecca. Thus, some early mufassirs endorsed this opinion. Those who say that the people who are described in the aforementioned verses are some of the Meccan polytheists have also associated the expression muṣallīn with the concepts of mukā’ and taṣdiyya’ mentioned in al-Anfāl 8/35. According to the narrations regarding the verse “Their ṣalāh at the Kaaba was nothing but whistling and clapping” the polytheists were worshiping in the Kaaba by whistling and clapping. This is the ṣalāh condemned in Sūrah al-Mā‘ūn. However, when we look at the background of the related narrations, it is clear that this conflict stems from the hadiths of the Prophet. Because, when the Prophet was asked about the identity of those described in these verses in the Medina period, on one occasion he said that they were munāfiqūn and those who postpone their ṣalāts. Ṣaḥāba and Tābi‘ūn scholars, notably Ibn ‘Abbās, said these were munāfiqūn. The fact that Ṣaḥāba and Tābi‘ūn scholars interpreted the verses in terms of the hadiths of the Prophet on the incident in Medina, led to the emergence of the opinion that these verses were revealed in Medina. It resulted in the emergence of disagreements about the place of revelation of the verses, which constitute the second part of the sūrah, and the identity of the people condemned. However, one can argue that the hadiths of the Prophet Muhammad merely point out that some of the facts mentioned in the surah are in the semantic field, not that these verses were revealed in Medina. Therefore, instead of viewing the differences in the narrations as inconsistencies, it is more appropriate to consider that the new problems have been included by Prophet Muhammad in the scope of the semantics of the verses that were revealed earlier. Thus, Prophet Muhammad set an example for the interpretation of the Qur'ān by including the munāfiqūn of Medina and the people who wasted their ṣalāts by delaying them, into the scope of the verses that were revealed about some polytheists who were heedless and who performed their ṣalāts with hypocrisy in the Meccan period. Thus, he confirmed that the verses cannot be assigned to the people who caused them to be revealed and should not be limited to the times and places where they were revealed.
Anahtar Kelime:

Belge Türü: Makale Makale Türü: Araştırma Makalesi Erişim Türü: Erişime Açık
  • Alî b. Ebî Talha. Tefsîru İbn Abbâs. thk. Râşid Abdulmun'im er-Recâl. 1 Cilt. Beyrût: Müessesetu Kutubi's-sekafiyye. 1991.
  • Alî, Cevâd. el-Mufassal fî târîhi'l-Arab kable'l-İslâm. 11 Cilt. Bağdat: Câmi‘atu'l-Bağdad, 1993.
  • Ateş, Süleyman. Yüce Kur'an'ın Çağdaş Tefsiri. 12 Cilt. İstanbul: Yeni Ufuklar Neşriyat, ts.
  • Baysal, Sıddık. “Mekkî-Medenî Olgusunun Kur'an Lafız ve İbarelerinin Anlam ve Delaletlerini Belirleyiciliği: 107/Mâûn Sûresi Örneği”. Bartın Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dergisi 3/5 (2016), 23-58.
  • Câbirî, Muhammed Âbid. Fehmu'l-Kur'ân: et-Tefsîru'l-vâḍıh hasebe tertîbi'n-nuzûl. 1 Cilt. Beyrût: Merkezu Dırâsâti'l-Vahdeti'l-Arabiyye, 2001.
  • Cerrahoğlu, İsmail. “Kur'an'ı Kerim ve Hanifler”. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (1963), 81-92.
  • el-Cevzî, Ebû'l-Ferec Cemâluddîn Abdurrahmân b. Alî b. Muhammed el-Kureşî el-Bağdâdî. Zâdu'l-Mesîr fî 'ilmi't-tefsîr. 1 Cilt. Beyrût: el-Mektebetu'l-İslâmî-Dâru İbn Hazm, 2002.
  • Derveze, Muhammed İzzet. et-Tefsîru'l-Hadîs. çev. Şaban Karataş. 7. Cilt. İstanbul: Ekin Yayınları, 1997.
  • Ekinci, Kutbettin. Mâûn Sûresi Tefsiri. İstanbul: Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 1997.
  • Fîrûzâbâdî, Mecduddîn Ebû Tâhir Muhammed b. Yakub. Tenvîru'l-mikbâs min tefsîr İbn Abbâs. 1 Cilt. Beyrût: Dâru'l-Kutubi'l-İlmiyye, 1992.
  • Fîrûzâbâdî, Mecduddîn Muhammed b. Yakub. Basâir zevî’t-temyîz fî letâifi’l-kutubi’l-‘azîz. thk. Muhammed Alî en-Neccâr. 6 Cilt. Kahire: İhyâu’t-turâsi’l-İslâmî, 1996.
  • Hamidullah, Muhammed. İslam Peygamberi. çev: Salih Tuğ. İstanbul: İrfan Yayınları, 1980.
  • Huvvârî, Hûd b. Muhakkem. Tefsîru Kitâbillâhi'l-Azîz. thk. Bâlhâc b. Sa'îd Şerîfî. 4 Cilt. Beyrût: Dâru'l-Garbi'l-İslâmî, 1990.
  • İbn Atiyye, Ebû'l-Muhammed Abdulhak b. Gâlib el-Endelûsî. el-Muharreru'l-vecîz fî tefsîri'l-kitâbi'l-‘azîz. thk. Abdusselâm Abdussâfî Muhammed. 6 Cilt. Beyrût: Dâru'l-Kutubi'l-'ilmiyye, 2010.
  • İbni Ebî Hâtim, Abdurrahman b. Muhammed b. İdrîs er-Râzî. Tefsîru'l-Kur'âni'l-Azîm mesneden 'an Resûlillâh (s) ve's-sahâbe ve't-tâbi'în. thk. Es'ad Muhammed et-Tayyîb. 10 Cilt. Riyâḍ: Mektebetu Nizâr Mustafâ el-Bâz, 1997.
  • İbni Kesîr, İmâduddîn Ebi’l-Fidâ İsmâ'îl ed-Dımaşkî. Tefsîru'l-Kur'âni'l-Azîm. thk. Mustafâ es-Seyyîd Muhammed vd. 15 Cilt. Kahire: Müessesetu Kurtuba, 2000.
  • Kaya, Ali. “İç Bütünlük Açısından Mâûn Sûresi”. Trabzon İlahiyat Dergisi 7/1 (2020), 191-234. https://doi.org/10.33718/tid.688236.
  • Kelbî, Ebû'l-Kasım Muhammed b. Ahmed b. Cüzey. et-Teshîl li-'ulûmi't-tenzîl. thk. Muhammed Sâlim Hâşim. 2 Cilt. Beyrût: Dâru'l- Kutubi'l-İlmiyye, 1995.
  • Kotan, Şevket. “Câhiliye Arap Dinî: Ahmesîlik”. Kur'an'ın Anlaşılması Katkısı Açısından Kur'an Öncesi Mekke Toplumu Sempozyumu. ed.
  • Mevlüt Güngör. 177-187. İstanbul: İstanbul Kültür Sanat Basımevi, 2011.
  • Kotan, Şevket. “Kur'an'ı Anlamada Usûl Üzerine”. İslami Kimliğin Oluşumunda İlim ve Usûl. ed. Şinasi Gündüz. 171-203. İstanbul: Hikav Yayınları, 2018.
  • Kurtubî, Ebû Abdullah Muhammed b. Ahmed b. Ebî Bekr b. Farah el-Ensârî el-Hazrecî el-Endelûsî. el-Câmi' li-ahkâmi'l-Kur'ân: Tefsîru'l- Kurtubî. thk. Abdurrahmân b. Abdulmuhsin et-Türkî. 24 Cilt. Beyrût: Müessesetu'r-Risâle, 2006.
  • Mâtürîdî, Ebû Mansûr Muhammed. Te'vîlâtu'l-Kur'ân. thk. Halil İbrahim Kaçar. 18 Cilt. İstanbul: Mizan Yayınevi, 2008.
  • Mâverdî, Ebû’l-Hasen Alî b Muhammed b. Habîb. en-Nuket ve’l-‘uyûn: Tefsîru’l-Mâverdî. thk. es-Seyyîd b. Abdulmaksûd b. Abdurrahîm. 6 Cilt. Beyrût: Dâru’l-Kutubi’l-İlmiyye. ts.
  • Mukâtil b. Süleymân. Tefsîru Mukâtil b. Süleymân. thk. Abdullah Mahmûd Şihâte. 4 Cilt. Beyrût: Müessesetu't-Târîhi'l-Arabî, 3. Basım, 2002.
  • Mertoğlu, M. Suat. “Mukâtil b. Süleyman ve Tefsire Dair Eserlerinin Klasik Dönemdeki Tedavülü”. Dîvan Disiplinler Arası Çalışmalar Dergisi 26/50 (2001/1), 183-222.
  • Okumuş, Mesut. “Semantik ve Analitik Açıdan Kur'an'da "Salât" Kavramı”. Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 3/6 (2004), 1-30.
  • Râzî, Fahruddîn. et-Tefsîru'l-Kebîr: Mefâtihu'l-ğayb. 16. Cilt. Beyrût: Dâru'l-Fikr, 1981.
APA KOTAN S (2022). Maûn Sûresi Özelinde Bir Kur’ân Hermenötiği Denemesi. , 803 - 822. 10.18505/cuid.1162608
Chicago KOTAN SEVKET Maûn Sûresi Özelinde Bir Kur’ân Hermenötiği Denemesi. (2022): 803 - 822. 10.18505/cuid.1162608
MLA KOTAN SEVKET Maûn Sûresi Özelinde Bir Kur’ân Hermenötiği Denemesi. , 2022, ss.803 - 822. 10.18505/cuid.1162608
AMA KOTAN S Maûn Sûresi Özelinde Bir Kur’ân Hermenötiği Denemesi. . 2022; 803 - 822. 10.18505/cuid.1162608
Vancouver KOTAN S Maûn Sûresi Özelinde Bir Kur’ân Hermenötiği Denemesi. . 2022; 803 - 822. 10.18505/cuid.1162608
IEEE KOTAN S "Maûn Sûresi Özelinde Bir Kur’ân Hermenötiği Denemesi." , ss.803 - 822, 2022. 10.18505/cuid.1162608
ISNAD KOTAN, SEVKET. "Maûn Sûresi Özelinde Bir Kur’ân Hermenötiği Denemesi". (2022), 803-822. https://doi.org/10.18505/cuid.1162608
APA KOTAN S (2022). Maûn Sûresi Özelinde Bir Kur’ân Hermenötiği Denemesi. Cumhuriyet İlahiyat Dergisi, 26(2), 803 - 822. 10.18505/cuid.1162608
Chicago KOTAN SEVKET Maûn Sûresi Özelinde Bir Kur’ân Hermenötiği Denemesi. Cumhuriyet İlahiyat Dergisi 26, no.2 (2022): 803 - 822. 10.18505/cuid.1162608
MLA KOTAN SEVKET Maûn Sûresi Özelinde Bir Kur’ân Hermenötiği Denemesi. Cumhuriyet İlahiyat Dergisi, vol.26, no.2, 2022, ss.803 - 822. 10.18505/cuid.1162608
AMA KOTAN S Maûn Sûresi Özelinde Bir Kur’ân Hermenötiği Denemesi. Cumhuriyet İlahiyat Dergisi. 2022; 26(2): 803 - 822. 10.18505/cuid.1162608
Vancouver KOTAN S Maûn Sûresi Özelinde Bir Kur’ân Hermenötiği Denemesi. Cumhuriyet İlahiyat Dergisi. 2022; 26(2): 803 - 822. 10.18505/cuid.1162608
IEEE KOTAN S "Maûn Sûresi Özelinde Bir Kur’ân Hermenötiği Denemesi." Cumhuriyet İlahiyat Dergisi, 26, ss.803 - 822, 2022. 10.18505/cuid.1162608
ISNAD KOTAN, SEVKET. "Maûn Sûresi Özelinde Bir Kur’ân Hermenötiği Denemesi". Cumhuriyet İlahiyat Dergisi 26/2 (2022), 803-822. https://doi.org/10.18505/cuid.1162608